Yapım Tarihi - 1952
Süre - 01:10:00
Format - Belgesel Sinema, Renkli, Türkçe, 35mm
Yönetmen - Metin Erksan
Senaryo - Bedri Rahmi Eyüboğlu
Görüntü Yönetmeni - Fethi Mürenler
Yapımcı - Nazif Duru
Oynayanlar - Ayfer Feray, Kemal Öz, Ahmet Sayıl, Hakkı Ruşen, Aşık Veysel
Şatıroğlu, Kemal Bekir, Aclan Sayılgan
1952 yılında Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun senaryosundan çektiği "Aşık Veysel'in Hayatı-Karanlık Dünya"
isimli belgesel Metin Erksan'ın ilk filmi oldu.
Köy yaşamına gerçekçi bakışı ve şiirsel anlatımıyla yönetmenin siyasal duyarlılığını anlatan film sansürce yasaklandı.
Yapımcı çeşitli sahneleri atıp kısaltarak ve Erksan'ın çekmediği sahneleri ekleyerek filmi bir yıl sonra gösterime soktu.
Metin Erksan daha sonra yaptığı
köy ve köylüyü anlatan filmleri ile tanınan bir yönetmen oldu. "İşçi filmi,
toprak filmi gibi kavramlar olmaz. İnsanın dramının filmi olur" diyerek durumu
özetlemiştir.
Metin Erksan ilk filmi Karanlık Dünya ile halk ozanı Aşık
Veysel’in yaşamını, filmin çekimlerini sanatçının köyünde gerçekleştirerek
yarı-belgesel bir yaklaşımla perdeye getirmişti.
1900 yılı Sivas'ın Sivrialan Köyü. Veysel 7 yaşında. Çiçek hastalığı salgın
halinde köyü kasıp kavuruyor, her evden birşeyler alıp götürüyor. Veysel'in de
pırıl pırıl parlayan gözlerini bir daha açılmamak üzere sımsıkı kapatıyor. G
ünlerce göz yaşı döken, gittikçe içine kapanan Veysel'e babası avunması için bir
saz alıyor.Babası şiire saza meraklı, eve saz şairi arkadaşları gidip geliyor.
İlk saz derslerini de babasının arkadaşlarından alıyor. Kendini iyice saza
verir, usta malı şiirlerden çalıp söylemeye başlar. Filmde Veysel'in ilk eşi,
Esma, annesinin memesi ağzında iken boğulan ilk çocuğu, sevdiği kız Dilim,
Dilim'in kötü yola düşmesi, Veysel'in, Atatürk ve Türkiye ile ilgili şiirleri,
Sivas Lisesi Edebiyat Öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer ile tanışması Köyü terk etmesi
ve Ankara Radyosuna gitmesi. 1953 yılında yeniden köyüne dönmesi konu ediliyor.
Dikkat çeken bir nokta Filmdeki bazı olaylar Veysel'in hayatı ile birebir
örtüşmüyor. Veya eksik 50-55 Dakikalık bir kopya ile bağlantılar kurulamıyor.
Türk Sineması Veritabanı
mkurtsen 29.10.2010
Filmin yapıldığı yıllarda ülkede kurak toprak yoktur denilerek sansüre
uğradığını okumuştum. Ayrıca filmle ilgili o dönemin gazeteleri başarısız
yorumunu yapmıştı. filmin ilham ve varoluş kaynağı olan Veysel ise film için "En
azından cemalimizi gördü insanlar" diye yorum yapmıştır.
Türk Sineması Veritabanı
Metin Erksan'ın Aşık Veysel'i anlattığı film (Karanlık Dünya) ise sansüre uğramıştır.
Sebebi
ise Türk köylüsünün çok fakir, buğdayların çok küçük ve cılız olmasına
bağlanmış olması.
Kaynak
İTÜ Sözlük
1952 yılı yapımı Metin Erksan'ın 'Karanlık Dünya' filmi, 1952 yılında
sivrialan'da çekilmişti. Filmin senaryosunu 'reis' lakaplı şair ve ressam Bedri
Rahmi Eyüboğlu yazmıştı.
Bu filmi tüm aramama rağmen bulamamıştım. Sormadığım film şirketi ve derneği
kalmamıştı. Uzun aramalarım sonra filme ulaştım ve filmin telif hakkını elinde
bulunduran eski bir sinema emekçisi olan sayın 'Yılmaz beyle' temasa geçtim.
Filmin şuan piyasa sürülmediğini ve kısa bir zaman sonra dublaj yapılıp piyasa
çıkacağını söyledi. Bu sürenin bir iki yılı bulabileceğinden bahsetti.
Kendisi filmin bana bir kopyasını verebileceğini söyledi ama filmin korsan
olarak kopyalanacağından korktuğunu söyleyince bende ısrarcı olmadım ama filmden
resim alabileceğimden ve bu konuda bana telif hakkı ödemeden yardımcı
olabileceğinden söyledi.
Neden film bu kadar önemli?
Film sivrialan'da geçiyor. Yani 1952 yılına ait köy görüntülerimiz var ki buda
mükemmel bir arşiv. Filmde sivrialan'lı köylüler ana rollerde ve yardımcı oyuncu
olarak oynamışlardı ki şuanda onların büyük bir çoğunluğu hayatta değil. 2005
yazında bu görüntüleri sivrialan.com dan yayınlayacağım. Şimdiden duyurulur...
Musa Tokmak
angelfire.com/nj4/sivrialan
Film: https://www.youtube.com/watch?v=6hMmTaNNT0A
Ünlü sanatçı Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun senaryosunu yazdığı “Aşık Veysel’in Hayatı
/ Karanlık Dünya”yı Nedim Otyam çekmek istemeyince, Erksan 23 yaşındayken ilk
kez yönetmen koltuğuna oturdu. Aşık Veysel’in hayatını, onun köyünde
canlandırmak istemesiyle ilk filminde 1960’larda da öne çıkacak gerçekçi
anlayışının işaretlerini veren Erksan, yapımcının müdahalesi ve aralarındaki
çatışmalar nedeniyle bu ilk filmini tam anlamıyla sahiplenmedi. Üstelik film,
Erksan’ın kariyeri boyunca yaşayacağı sansür sorunlarının da başlangıcı oldu.
Erksan o dönemde yaşanan trajikomik sansür hikayesini şu cümlelerle anlattı-
“Filmde bir ara tarlalar görünüyordu. Boyları yirmi otuz santimdi. Üzerlerindeki
buğday taneleri sayılıydı. Sansür, bu bölümün filmden çıkarılmasını istedi.
‘Türk tarlaları böyle olmaz’ dedi. Bu sahnelerin bereketli topraklarla içinde
biçerdöverlerin traktörlerin çalıştığı tarlalarla değiştirilmesini önerdi.”
gundem.milliyet.com.tr
Erksan şunları söylüyor:
“Veysel’i yakından tanıyınca onun geri ve basit bir sanatçı olduğuna vardım.
Devrin büyüklerine övmeler yazılarak, kendi gerçeklerine sırt döndürülerek ve
aşk türküleri düzülerek kazanılmış bir şöhret.”
Erksan devam ediyor...
“Ben şöyle düşünmüştüm: ‘Pir Sultan Abdalların, Dadaloğullarının bugünkü
benzerinin hayatını filme alıyorum.’ Yazık ki düşündüğümün aksi oldu. Nitekim
Veysel’i köylüler de sevmiyor" diyor Erksan.
Filmde Âşık için “Zamanımızın en büyük halk şairi” dendiğini anımsatayım.
Erksan hızını alamıyor ve sıra Bedri Rahmi’ye geliyor.
Bedri Rahmi’nin senaryosunun muhtevasız, şekilsiz bir yığın motif olduğunu
söyleyen Erksan, “Sinemaya dair hiçbir fikri yok, senaryo nedir bilmiyor”
diyor.”