Yapım Tarihi - 1983
Süre - 00:18:00
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe
BSB Arşiv No - 520
Yönetmen - Korkut Akın, Rıza Baloğlu, Ömer Sabuncu
Kamera - Abdullah Akın
Seslendirme - Vlidan Deniz
Müzik - Oğuz Elbaş / "Akdeniz Akdeniz'' Yeni Türkü
Kurgu - Enver Gökbulut, Ayfer Tokatlıoğlu, Suat Kızıltuğ
Afiş - Ufuk Suçsuzer
Ege’de yaşlı bir balıkçının 24 saati. Yaşamın zorluklarını yakaladığı
balıkların yüzünü güldürmesiyle aşan yaşlı balıkçının yalnız öyküsü.
Kaynak
BSB Arşivi
1982 yılında Adem Sönmez'den aldığım 8mm yaşika kamerayla çektiğim kısa filmle
1983 yılı ifsak büyük ödülünü aldım.(kısa metrajlı film dalında) uluslararası
149 film yarışmıştı. Ömer Sabuncu
Üç amatörün başarısı: Voli
İFSAK'ın Beşinci Ulusal Kısa Film Yarışması'nda, üç amatörün gerçekleştirdiği
"Voli" filmi birincilik ödülüne değer bulundu. Filmi gerçekleştirenler, şimdi
bir amatör kısa film şenliği düzenleme olanağı arıyorlar.
Biri, bir devlet kuruluşunda çalışıyor, biri Eskişehir Sinema TV Bolumu son
sınıfında okuyor, biri de bu konuda İstanbul'da master yapıyor ve yönetmen
yardımcısı olarak çalışıyor. Yanı zamanları ve maddi olanakları epey kıt üç
amatör. Yalnızca iyi niyetleri, umutları ve çabaları sınırsız üç kişi Rıza
Baloğlu, Ömer Sabuncuoğlu ve Korkut Akın.
"Çıkış noktamız, Türkiye'de zor gibi görünen amatör sinema yapmanın, olanaklar
ve yürekler birleştirildiğinde gerçekleşebileceğini göstermekti," diyorlar.
Böyle bir noktadan çıkınca da tüm olanaksızlıklar, maddi sorunlar, çok zor da
olsa, aşılmış ve ortaya sekiz milimetrelik, 14 dakikalık, renkli bir kısa film
çıkmış. Sonra da bu urun İFSAK'ın Beşinci Ulusal Kısa Film Yarışması'nda, Sinan
Çetin, Atilla Dorsay, Hilmi Etikan, Rekin Teksoy ve Gani Turanlı'dan oluşan
seçici kurulca birincilik ödülüne değer bulunmuş "Voli, bir insanın çeşitli
nedenlerle toplumdan kendini soyutlaması ve bu soyut yaşamdan kesitler" diye
anlatıyor yapımcıları.
Bu insan bir balıkçı Bekir Çakmak. Oyuncu filan değil, yalnızca bir balıkçı Yaşı
70'in üzerinde. Sınırlı, namus sorunları nedeniyle elini kana bulamış ve bu
yüzden 20 yıl hapislerde yatmış bir insan. Sonradan toplumdan kaçıp denizlere,
balıklara ve yalnızlığa sığınmış 15 gün süren çekimde kendi yaşamını sergilemiş
yalnızca. Yapımcılara epey çektirmiş ama ayrılışları bir hayli dokunaklı olmuş.
Birbirleriyle helalleşmişler. "Herhalde bizden kurtulmanın sevinci içinde
böylesine güzel bir ayrılış yaşadı balıkçı." diyorlar.
"Voli"de neyi amaçlamıştınız, ne kadarını gerçekleştirebildiniz?
Aslında bu bir amatör dayanışma ürünü işe başlarken çok kısıtlı olanaklarımızla
çok mükemmeli amaçlamamıştık. Filmi bitirebilmekti ilk amaç. Çıkış noktamızın
doğruluğunu gösterdik, aldığımız ödülle kendimizi kanıtladık. Biz, bir örnek
olmak istemiştik, genç ve amatör yeteneklere "Voli" ödül almış, ama öneri
almamış henüz Yapımcıları filmi teslim aldıktan sonra Ankara'da bir gösterim
düşünüyorlar. Bazı festivallere katılmak, dışarıda olduğu için biraz zor. O
nedenle Ankara'da iki yılda bir düzenlenmek üzere, amatör kısa film şenliği
projesi hazırlamışlar. Şimdi bu çalışmalarını finanse edecek bir kuruluş
arıyorlar ve şöyle diyorlar, "Projesini hazırladığımız Amatör Kısa Film Şenliği,
belki bugüne değin hazırlanan en kapsamlı tasarı. Ne kuruluşlar, ne de kültür ve
sanat kurumları ilgi gösterdiler. Oysa herkesin istediği şey bu ve benzeri
şenlikler."
Voli nedir ve neden bu adı verdiniz çalışmanıza?
Voli, balıkçının kullandığı ağın adı 67 metre uzunluğunda, denize serilip
toplanabilen bir ağ. Tek kişinin üstesinden gelebileceği bir şey değil voli
aslında. Ama balıkçımız voliyi tek başına gecede uç dört kez serip topluyor.
Çalışmamıza bu adı verirken, balıkçının kullandığı adı düşündük. Ve filmin en
uzun bölümü bu ağ üzerine. Bir de "voli" deyince "vurgun" anlaşılıyor günlük
dilde. Kendi emeğiyle geçinen kişilerin vurgunu ancak ekmek paralarıdır.
Sinemasal olarak da "Voli" kısa, çarpıcı bir ad. İnsanlar birbirlerine
soruyorlar anlamını. Bu açı dan da yerinde kullanılmış bir addır.
"Voli" çalışmanıza katkılan olan öteki amatörler kimler?
Yapıtımızın afişlemesini Ufuk Suçsuzer yaptı. Çekime Abdullah Akın katkıda
bulundu. Seslendirme Vlidan Deniz'in, müzikler de Oğuz Elbaş, kurguda Enver
Gökbulut, Ayfer Tokatlıoğlu ve Suat Kızıltuğ bize omuz verdiler. Özellikle de
"Akdeniz Akdeniz'' Yeni Türkü Grubu çok şey kattı çalışmamıza.
Gelecek için tasarılarınız neler?
Geleceğe daha umutla bakıyoruz. Tüm olanakları zorlayarak yeni ürünler vermek
çabasındayız. Daha başka amatörlerin de katılmasıyla çalışmalar yapıyoruz. İlk
ürünümüz sanıyorum, ünlü bir yazarımızın bir öyküsü üzerine olacak. Bir gazete
haberi üzerine çalışmamız sürüyor. Ayrıca Ömer Sabuncuoğlu'nun ünlü
ozanlarımızın şiirleri üzerine çalışma önerisi üzerinde duruluyor. Arşimet,
"Bana bir manivela verin, dünyayı yerinden oynatayım," demiş.
Yedinci sanat olarak betimlenen sinemacılara olanak sağlansa, fırsat verilse
dayanağa gerek yok, dünyayı yerinden oynatırlar.