Yapım Tarihi - 2015
Süre - 01:00:00
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe
Yönetmen - Altan Sazak
Müzik - Ersin Bişgen
Oyuncular - Buket Dereoğlu
Yapım - TRT
Taşların İzinde Likya Belgeseli yaklaşık 7 bin yıl önce, güneybatı Anadolu’nun
Akdeniz’e kavuştuğu noktada filizlenen olağanüstü Likya medeniyetine ışık
tutuyor. Göçebelerin, azizlerin, korsanların, özgürlük savaşçılarının, kadim
insanların, yarı-tanrıların diyarıydı Likya… Bugün, dünyanın en güzel 10 uzun
mesafe yürüyüş rotasından biri olan Likya yolu, bu köklü uygarlığın sadece
görünen yüzü... Likyalıların bu dağlık coğrafyada, sahil kesimi ile yaylalar
arasında kurdukları yaşamdan önce nereden göçüp geldiklerine dair çok sayıda tez
var. En güçlü ihtimal; antik çağdan önce Anadolu’ya yerleşen ve bir Hint-Avrupa
kavmi olan Luvi kökenli olduklarına dair. M.Ö. 2’inci binyılda Hititler’in
himayesinde yaşarken Lukka olarak anılmaya başlamışlar. Lukka kelimesi köken
olarak; ışık, aydınlık, gündoğumu gibi anlamlar taşıyor. Likya medeniyeti zaman
içerisinde o kadar çabuk ilerler ki hemen her hükümdar Likya’ya sahip olmak
ister. Giritliler, Persler, Araplar ve Romalılar imparatorluklarının var olduğu
hemen her dönemde Likya yönetiminde söz sahibi olmak için savaşır. Fethiye’den
Antalya’ya kadar uzanan sahil şeridinde, dağları, uçurumları, yaylaları, ovaları
ve verimli topraklarıyla Likya her dönem iştah kabartmıştır. Geçmişte olduğu
gibi günümüzde de cazibesini kaybetmeyen Likya, Anadolu’nun boynundaki eşsiz bir
kolye gibidir. Ege ile Akdeniz’in buluştuğu topraklar her yıl binlerce turisti
kendisine çeker. Likya erken çağda Bellerophontes’in kahramanlıklarıyla ünlenir.
Homeros’un anlatımıyla Antalya’ya 86 km mesafedeki Olimpos’ta alevler saçan üç
başlı Chimera canavarını uçan atı Pegasus’un üzerinde mızrağıyla öldüren yarı
Tanrı yarı insan Bellerophontes Likya’ya huzuru getirir. Günümüzde dünyanın dört
bir yanından ziyaretçi akınına uğrayan Olimpos’taki Yanartaş’ın sönmeyen
ateşinin Chimera’nın Pegasus’un ayaklarına doğru gönderdiği alevlerden
kaynaklandığı söylenir. Chimera canavarını alt eden Bellerophentes’in torunu
Sarpedon da Likya adına Troya Savaşı’na katılır ve askeri dehası ve
kahramanlıklarıyla savaşın kazanılmasını sağlar ancak hayatını kaybeder.