Mustafa Kemal - Devrimcinin Güncesi




Yapım Tarihi - 1997
Süre - 00:00:00
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe
Bölüm Sayısı - 14

Yönetmen - Mithat Bereket
Senaryo - Fikret KIZILOK
Müzik - Fikret KIZILOK
Araştırma - Fikret KIZILOK




Mithat Bereket İle Sohbet

Atatürk’Ün hayatını anlatan, sözlerini ve müziğini Fikret Kızılok’un yaptığı, Mithat Bereket’in hazırladığı “Mustafa Kemal- Devrimcinin Güncesi” adlı belgesel 5 Mayıs 2005 tarihinde Üniversitemiz Ziraat Fakültesi Konferans Salonunda yapımcısı Mithat Bereket’in de katıldığı bir gösterimde izlendi.

Atatürk'Ün hayatını farklı yönleri ile anlatırken aynı zamanda yakın tarihimizin bilinmeyen yönlerine ışık tutan belgesel oldukça dikkat çekiciydi. Mithat Bereket belgeselin ardından iki saati aşkın bir süre dinleyicilerin sorularını da yanıtladı. Etkinlik yoğun ilgi ve beğeni kazandı.


Kaynak
Ankara Üniversitesi, Ünihaber
2005, Sayı 47 (06-06-2005)






Albümde yer alan parçalar

1. Baba ocağı - 2:22
2. Beyaz entari - 1:51
3. Anacığım - 2:31
4. Karmakarışık - 2:55
5. Cennetin anahtarları - 1:47
6. İstanbul - 6:37
7. Yine yakalandık - 3:17
8. İhtilal, ama nasıl? - 5:15
9. La vie est breve - 3:41
10. ...ve savaştık - 1:58
11. Emperyalistler - 5:53
12. Artık hazır ol - 2:01
13. Tek yolumuz Devrim - 2:11
14. Yola çıkarken - 5:29
15. Hesap vakti - 7:51



Çağdaş Eğitim Vakfı 2007 etkinliklerine, “Bir Devrimcinin Güncesi” belgeseliyle devam ediyor. 14 küçük bölümden oluşan ve her bölümde Mustafa Kemal’in hayatının bir bölümünün anlatıldığı belgesel çalışmasını Mithat Bereket ve Fikret Kızılok başlattı. Belgesel, 17 Şubat Cumartesi akşamı Bizimtepe Sosyal Tesisleri’nde izlenebilir.

Kurulduğu 1994 yılından bu yana eğitim alanında yaşanan sorunlara çözümler üretmek, çocukların Cumhuriyet felsefesi ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda eğitim görmelerini sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdüren Çağdaş Eğitim Vakfı, 2007 etkinliklerine Bir Devrimcinin Güncesi belgeseliyle devam ediyor. Belgesel çalışmasını Mithat Bereket ve Fikret Kızılok başlattı. Amaçları, Atatürk’ü Atatürk’Ün ağzından anlatmaktı. Bu zordu çünkü bir anlamda Mustafa Kemal’i konuşturmak demekti.

Atatürk’Ün tüm konuşmaları, Nutuk, meclis zabıtları, silah arkadaşlarının aktardıkları, Mustafa Kemal’in yazdıkları ve onun hakkında yazılan tüm metinler dikkatle seçildi. Daha sonra Fikret Kızılok, bu metinlerin bazı bölümlerini şarkı sözü haline getirdi ve besteledi. Sonunda ise 14 bölümden oluşan ve her bölümde Mustafa Kemal’in hayatının bir bölümünün anlatıldığı belgesel çalışması ortaya çıktı.

Tarih - 17 Şubat 2007 Cumartesi
Saat - 21:00
Yer - Bizimtepe Sosyal Tesisleri / Lale Sok. No:1 Kuruçeşme/ İst.

Kaynak
yeni.pusula.tv



Belgeselin Yapım Hikayesi






Fikret Kızılok`un Mustafa Kemal Atatürk`Ün ağzından seslendirdiği bir devrimcinin güncesi adlı albümünün son parçasının sözleri.



hesap vakti gelmişti
tarih alışkanlığından vazgeçecek
kimsiz, kimliksiz, kişiliksiz kalanlar şimdi kendi yazgılarını yazacaklar
ne ezen olmalıydı ne ezilen….her Ulus kendi bağımsızlığını kendisi yaratacak
eğer siz bu işleri başkaları adına yaparsanız bunun adına emperyalizm denir
oysa biz emperyalizmi kahretmeye geliyoruz
hakimiyet milletindir dediğimde acaba ne anlıyorlardı?
ama anlayacaklardı, savaştıkça anlayacaklardı, kazandıkça anlayacaklardı
bir gün ressamlar kahramanlık yüzünü kaybederlerse gitsinler yıldırım`ın resmini yapsınlar aksak Timur şimdi yaşasaydı belki de aynı şeyi yapacaktı
şu gencecik çocuklara bak! yeni zelandalı, avusturalyalı, anzak ve yunan için anlamsız bir savaşın garip mezar taşları değiller mi?
işte şimdi bizden öğrenecekler özgürlüğün ne olduğunu, bağımsızlığın ne olduğunu içleri rahat.. yanı başımızdaki mezarlarda.
daha ilk meclis açılırken oradakilerin çoğunun Ulus kavramı yoktu
padişah, hilafet ve ümmet.. bundan başka kişiliği olmayanlarla böyle bir özgürlük savaşı nasıl kazanılacaktı? diyelim ki kazandık, bu savaş kimin adına kazanılacak?
ana kalbi işte;
düşündüklerimi ve arkadaşlarımı tanıdıkça başıma bir şeyler gelecek korkusuyla anacığım pamuk elleriyle okşamıştı beni
“mustafam” dedi, “korkuyorum. padişaha karşı mı geleceksin?”
gün nasıl doğacaksa, sen beni nasıl doğurduysan anacığım..

güneşe bak doğudan doğacak güneşe bak
güneşe bak doğudan doğacak güneşe bak,
gün nasıl ağarıp gelecekse, nasıl ki rüzgar bulut olacaksa
buluta yağmur, el deyecekse
yağmura toprak Can verecekse
güneşe bak doğudan doğacak güneşe bak
güneşe bak doğudan doğacak güneşe bak
ne din, ne ırk.. sen, ben var..
ne dün, ne bugün… yarın var..

sonra ateş, sonra kan, sonra ihaneti gördük. ihaneti ateşle yakıp, aydınlatıp korku korkudan kaçıp, ressamlar bizim resmimizi yaptılar
gencecik yeni zelandalı, anzak, avusturalyalı koyun koyuna bağımsızlığın resmini bizden öğrendiler

güneşe bak doğudan doğacak güneşe bak
güneşe bak doğudan doğacak güneşe bak

aydınlattık
korku korkudan kaçıp, doğudan doğdu güneş
ilk defa karanlık korktu
ihaneti ateşle yakıp, aydınlattık

insanlar bilinçlendikçe kişiliklerini ister, milletler de öyledir
kabiliyetlerini keşfetmek, zengin olmak isterler
bu zenginlik başkalarının açlığı pahasına olursa
işte o zaman iş değişir eninde sonunda hesabı sorulur
din adına, ideoloji adına başka milletleri boyunduruk altına almak;
işte biz buna emperyalizm deriz
gerçek bir devrimcinin amacı egemenliğin kayıtsız ve şartsız ulusta olmasını sağlamaktır, tam bağımsızlık dünya milletleriyle kardeş olmak demektir, ırk esasına dayanan düşünce unsurları insanlık ailesine üvey evlat yetiştirmek demektir, bilinçlenen bir toplum demokrasiden korkmaz
halkını cahil bırakan insanlar eninde sonunda kahrolurlar.
fakirliği paylaşmakla, zenginliği paylaşmak ayrı ayrı şeylerdir
sosyal devlet; emeğin ve geniş halk kitlelerinin refahı demektir
bunun kaideleri bellidir ne üç beş kişi parası ile dünyayı değiştirebilmelidir ne de devlet zalim olmalıdır

insan zekası ve kültürü soyut ve somut kavramlarıyla bir bütündür
sanata, bilime ve söylediğin türküye ekmek kadar acıkıyorsan ne mutlu sana
barış zeka ürünüdür, savaş aklı olmayanlara aittir eğer uğruna savaşacak bir şeyin varsa o olsa olsa özgürlüğündür, bağımsızlığındır zaman akacak ve gidecektir hiçbir şeyi tabulaştırma dogmalara karşı koy büyük devrimlere gereğin kalmayacak kadar devrimci Kal yeter

eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur!
sakın kurtarıcı bekleme, yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım!