Dünden Bugüne Türk - Rus İlişkileri




Yapım Tarihi - 1996
Süre - 00:50:00
Bölüm Sayısı - 6
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe

Yönetmen - Tülin Eraslan
Müzik - Can Atilla
Senaryo - Mehmet Ege

TRT- T.C Kültür Bakanlığı ortak yapımı dizi belgesel. Aynı coğrafyayı paylaşan, aynı beklentiye sahip iki ülkenin gelişmeleri ve ilişkileri aynı zaman dilimlerinde karşılaştırmalı olarak anlatılıyor. Aynı coğrafyayı paylaşan, aynı beklentiye sahip iki ülkenin gelişmeleri ve ilişkileri aynı zaman dilimlerinde karşılaştırmalı olarak anlatılıyor.

BSB Arşiv No - 218
“Tarih içinde kimi zaman dostça kimi zaman düşmanca Süren bir ilişkiler zinciri” diye tanımlıyor belgesel iki ulusun 1492’de başlayıp süre giden öyküsünü.

BSB Arşiv No - 218-A
1. Bölüm- AYNI COĞRAFYA AYNI Kader
Moskova Prensi III. Ivan’ın 1492’de II. Beyazıd’a ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve Elçi gönderilmesinin isteyen mektubu ile başlıyor. İki ulusun devletleşme süreçlerinin anlatımıyla Süren bölüm Prut Savaşı’yla bitiyor.

BSB Arşiv No - 218-B
2. Bölüm- Kuzey RÜZGARI Sert ESİYOR
Büyük Petro ile başlayan Çariçe II.Katerina ile devam eden Rus Çarlığı dönemi. Osmanlı’nın 1876’daki ilk anayasasının ilanıyla bu bölüm bitiyor.

BSB Arşiv No - 218-C
3. Bölüm- İMPARATORLUKLAR ÇÖKÜYOR
93 Harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı ile başlayan bölüm, Ayastafanos antlaşması, II. Meşrutiyet’in ilanı, Rus Çarlığı’ndaki gelişmeler, 1917 devrimini eksen alıyor.

BSB Arşiv No - 218-D
4. Bölüm- DOSTLUK ATEŞLE SINANDI
Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü, Mondros ve Sevr antlaşmaları, Anadolu’da Kurtuluş Savaşı, Moskova’da imzalanan Dostluk Kardeşlik ve İşbirliği anlaşması, cumhuriyetin kurulması...Bölüm, Sovyet filmcileri tarafından çekilen “Türkiye’nin Kalbi Ankara” filmiyle bitiyor.





Türk Rus İlişkileri Dünden Bugüne

Yönetmen - Tülin Erarslan
Yapımcı - Tülin Erarslan
Yapım Yardımcısı - Cansel Coşkun, M. Meltem Cellat
Yönetmen Yardımcısı - Cansel Coşkun, M. Meltem Cellat
Kamera - Egemen Baykal, Sabri Savcı
Sesçi - Kurban Ünlü, Mustafa Tuncer
Kurgu - Mustafa Ünal, Tahir Kırşanlı, İbrahim Gümüşay
Danışman - Prof. Dr. Oral Sander, Prof. Dr. Aleksandr Kolesnıkov, Prof. Dr. Svetlana Orkyeskova
Metin Yazarı - Mehmet Ege
Seslendiren - Sacit Onan
Özgün Müzik - Can Atilla
Bölüm Sayısı Süresi - 6 X 50'
Yayın Tarihi - 23.04.1997

1492'de Moskova Prensi 3. Ivan'ın, Osmanlı padişahı 2. Beyazıt'a gönderdiği mektupla başlayan, tarih içinde kimi zaman dostça kimi zaman düşmanca ve yaklaşık 500 yıl süren Türk-Rus ilişkilerinin günümüze dek uzanan öyküsünün incelendiği altı bölümden oluşan yapım.

1. Bölüm- “Aynı Coğrafya Aynı Kader” Türkler ile Rusların birbirine benzeyen devletleşme süreçleri ele alınmaktadır. M.S. 800'den başlayarak kendilerine Rus adını takan Viking kökenli serüvencilerin bugün Rusların bulunduğu topraklara akın etmesi, Türklerin 1071 tarihinde Malazgirt'te Bizans ordularını dağıttıktan sonra Türkmen göçleriyle yurt tuttukları bölgeye gelmeleri ve bu göçer Türk aşiretlerinin 1078'de Selçukluoğullarından Süleyman Şah'ın çevresinde örgütlenip Anadolu'da ilk Türk devleti olan Selçukluları oluşturmaları anlatılmaktadır. Ayrıca, bu iki devletin, o tarihlerde bölgede en kuvvetli güç olan Bizans İmparatorluğu ile olan ilişkileri, Moğol istilaları, Rusları ve Osmanlıları zor duruma düşüren Timur İmparatorluğu ve Moskova Prensi Ivan'ın Osmanlı Padişahı 2. Beyazıt'a yazdığı mektupla başlayan Türk Rus ilişkileri konu edilmektedir.

2. Bölüm- “Kuzey Rüzgarı Sert Esiyor” Türk-Rus ilişkilerinde 1700'lü ve 1800'lü yıllarda olan olayların incelenmesi yapılmaktadır. 1711 yılında, Eflak ve Boğdan Beylerini Osmanlılara karşı kışkırtan Rus Çarı Deli Petro'nun, Poltova Savaşı'nda İsveç Kralı 12. Karl'ı ("Demirbaş Şarl") yenmesi ve Demirbaş Şarl’ın Osmanlılara sığınmasıyla, İsveç Kralını kovalayan Rus birliklerinin Osmanlı topraklarına akınlar düzenlemesi ve Osmanlı Devleti'nin Rusya'ya savaş ilan etmesi ile başlayan Prut Savaşı ele alınmaktadır. Osmanlı kuvvetlerinin, Kırım ordusunun da desteği ile Rus birliklerini Prut Nehri kıyısında Stanileşti kasabası yakınında çember içine almaları, o an için kurtuluş imkanı bulunmayan Rus Çarı Deli Petro'nun, Moskova'ya bir mektup yazarak durumun zorluğunu ve ümitsizliğini anlatması, Çariçe 1. Katarina'nın araya girerek Osmanlı Devleti’ne barış teklifinde bulunması, kuşatma sırasında yeni bir kutsal ittifakın oluşturulabileceği düşüncesine sahip olan ve Osmanlı ordusunun çok yıpranacağı endişesini taşıyan Baltacı Mehmet Paşa'nın barış yapılmasını kabul etmesiyle 21 Temmuz 1711'de Prut Antlaşması'nın imzalanması konu edilmektedir. Ayrıca, o dönemde Rusya'da idari ve iktisadi reformların Çar tarafından başlatılması, adını Petro'dan alan Petersburg'un başkent olması, Lehistan’ı almak için 1787-1792 yılları arasında yapılan ve Osmanlının kaybettiği savaşlar, 1789 Fransız Devrimi'nin Türk Rus ilişkilerine etkisi, Osmanlı’da başlayan yenilenme hareketleri ile 1848 Avrupa'da yapılan ihtilallere ve Balkan sorunlarına değinilmektedir.


3. Bölüm- “İmparatorluk Çöküyor” Rusların 1876 yılı yaz aylarında Avrupalı büyük devletlerinde katılımıyla İstanbul'da bir konferans istemelerinin nedenleri, 24 Nisan 1877'de Rusların Tuna Nehri’ni geçerek Balkanlara girmesi ile tarihteki son büyük Osmanlı Rus Savaşının başlaması, uzun kuşatma ayları boyunca tek yardım almayan Gazi Osman Paşa komutasındaki kuvvetlerin gösterdikleri her türlü özveriye rağmen Plevne'de Ruslara esir düşmekten kurtulamamaları, aynı günlerde Rus kuvvetlerinin Doğu'da da saldırıya geçmesi ile tarihimize 93 Harbi diye giren savaşlar, bu savaşlarla Rusların bugünkü Yeşilköy'e kadar inmesi ve İngiltere'nin araya girmesiyle 3 Mart 1878 günü Ayastefanos Antlaşması'nın imzalanması anlatılmaktadır. 1876'da 1. Meşrutiyet'in ilan edilmesinin ardından başlayan 2. Abdülhamit'in istibdat döneminde yaşanan olaylar, 1890'lı yıllarda Osmanlı için iki önemli olay; 1877-1878 savaşları sonucu Rusların desteklediği Ermeni sorunu ve 1877'deki Yunan savaşı konu edilmektedir. Ayrıca, 2. Meşrutiyet, 31 Mart Olayı, 2. Abdülhamit'in tahttan indirilmesi, Türkiye'nin 1. Dünya Savaşı'na katılması, Çanakkale Savaşları ve Rusya'da olan 1917 Devrimi ele alınmaktadır.

4. Bölüm- “Dostluk Ateşle Sınandı” Ardında on milyondan fazla kayıp bırakarak 1918'de biten 1. Dünya Savaşı, emperyalistlerin Türkiye'yi paylaşma girişimleri ile Kurtuluş Savaşı'na giden süreç, 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkıp oradan Amasya'ya geçtiğinde görüştüğü kişiler arasında Rus albayının da olması, Kurtuluş Savaşı'nda Bolşeviklerle Türkler arasında gelişen dostluk ilişkileri ve Kurtuluş Savaşı'nda Ruslardan alınan yardımlar konu edilmektedir. Programda, Kurtuluş Savaşı sonrası sanayileşme için atılan adımlar ve sanayileşmede Rus desteği, Lenin'in öldüğü 1924 yılına kadar Türk Rus ilişkilerinin karşılıklı dostluk ve iyi niyete dayalı olarak sürmesi anlatılmaktadır. Ayrıca, 1928 sonrası Kırım'da Bolşeviklerden kaçan Rusların İstanbul'a gelişleri ve İstanbul hayatına getirdikleri yenilikler Kırım'dan göçenlerle yapılan söyleşilerle ele alınmaktadır.

5. Bölüm- “Yollar Ayrılıyor” 1935 yılında İtalya'nın Habeşistan’a saldırısı üzerine Akdeniz'e kıyısı olan İspanya, Yugoslavya, Yunanistan ve Türkiye'nin İtalya'ya karşı İngiltere'nin desteği ile Akdeniz Paktı diye güvenceler sistemi oluşturmaları, 24 Temmuz 1936'da Montreux'de imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nde Rus Türk dostluğunun ön planda olması ve 2. Dünya Savaşı sırasında Türk Rus ilişkilerinde başlayan gergin hava konu edilmektedir. Programda, 5 Mart 1953 tarihinde Stalin'in ölümü, ilk kez Türk Hükümeti adına resmi bir heyetin Stalin'in cenaze törenine katılmak için Moskova'ya gitmesi, aynı günlerde Rus Hükümeti'nin Türk Hükümeti'ne nota göndererek toprak ve üs isteğinden vazgeçtiğini bildirmesi hakkında Baskın ORAN bilgi vermektedir.

6. Bölüm- “Komşuluk Kolay Değil” 2. Dünya Savaşı sonrası dünyada başlayan; bir yanda ABD'nin başını çektiği kapitalist blok ile öte yandan liderliğini Sovyetler Birliği'nin yaptığı sosyalist blok olan kutuplaşmadan bahsedilmektedir. Diğer bir deyişle, Amerika liderliğinde NATO içinde birleşen kapitalist ülkeler karşısında, Varşova Paktı içinde kümelenen Sovyetler Birliği önderliğindeki sosyalist ülkeler yani blokların birbirlerine güvensizliklerinin yeşerttiği, silahların gölgesinde ama silahları ateşlemeden sürdürülen “Soğuk Savaş” dönemi irdelenmektedir. 2. Dünya Savaşı sonrası değişen dünyada; savaş yıllarında güçlenen toprak sahipleri ile tüccarların uluslararası kapitalizmle kucaklaşmak istemeleri ve savaş bitimine yakın Sovyetlerin Boğazlar üzerine değişiklik istemesi nedeniyle Türkiye’nin kapitalist blokta yer alması anlatılmaktadır. Programda; Soğuk Savaş Döneminde dünyada, Türkiye'de ve Sovyetler Birliği'nde yaşanan olaylar ve 1990 sonrası esen değişim rüzgarlarına değinilmektedir. Ayrıca, devletçi politikadan serbest piyasa ekonomisine geçiş sonrası Türk-Rus ilişkileri hakkında Şarık TARA da görüşlerini belirtmektedir.








The Russo-Turkish Relations

Directed by- Tülin Erarslan
Produced by- Tülin Erarslan
Written by- Mehmet Ege
Duration- 6 x 40'

The Russo-Turkish relations began in 1492 with the letter written by the Prince of Moscow Ivan III, to the Ottoman Sulatn Beyazıt II. Theis letter is presented by the renown historian Hammer in his book entitled Ottoman History. Located in the same geographical region, these two countries have many similarities. They both adapted from nomadic communities to settled life and state administarion about the same time, and the transition period from the empire to the republic was realized during respective years. In a process that lasted 500 years, the two countries sometimes had close friendly relations, and sometimes opposed each other taking place in extreme alliances. However, they both have to continue their friendly relations based on cooperation, similarities and history in the cahnging world and politics of our time. The relations of these two countries were reflected in the above mentioned framework in this historical documentary serial. Some of the events that Can be regarded as the turning points of the relations such as the Prot War of 1877-78, collapse of the Czarism, etc. are included in the serial. Taken in various locations of Ankara-İstanbul-Kars-Trabzon-Moscow- St.Petersburg museums and archives, the documentary contains numerous original written records. The serial examines the past and the present of Turkey and Russia, both of which are two significant countries in the geography, history and politics of the world.



Kaynak
TRT Yurtdışı Program Katalogu 1998