Senaryolarınızı ve yazılı
eserlerinizi korumak için neler yapabilirsiniz?
Uzun metraj, kısa metraj, belgesel, reklam filmi, tanıtım filmi, klip senaryosu
gibi bir senaryo yazdınız ve yazdığınız bu senaryonun, fikrin çalınmamasını
istiyorsunuz;
Eserinizin, tamamen size ait olduğunu, daha önce hiç kimse tarafından
yazılmadığını, hayata geçirilmediğini araştırdıktan sonra. eserinizin
korunabilmesi, saklanabilmesi, tümünün ya da bir kısmının ve yahut ana fikrin
alınıp kullanılmasının engellenmesini istiyorsanız; alttaki yöntemleri
kullanabilirsiniz...
Noter Tasdiki: Senaryonuzun bir kopyasını her hangi bir notere götürerek tasdik
ettirmek. En geçerli yöntem. Fakat biraz pahalı olduğu için (sayfa başına 20-30
YTL alınıyor) kullanmayabilirsiniz.
Eğer ekonomik durumunuz uygun değilse alttaki yöntemleri deneyebilirsiniz.
Postalamak: PTT'den senaryonuzu kendi adresinize ve avukatınızın adresine
göndermek. (senaryonun konulduğu zarf hiçbir zaman -yasal bir durum oluşana dek-
açılmayacak.) PTT'nin gönderi belgesi ve zarfın üzerindeki tarih yasal olarak
geçerlidir.
Faks Çekmek: PTT'den kendinize senaryonuzun faksını çekmek. PTT'den çekilen
faksların 1 kopyası 5 yıl süreyle saklandığı için eserinizi resmi bir kurum olan
PTT sizin adınıza saklamış olacaktır. Yasalar gereği her hangi bir çalınma
durumunda bunu belge olarak mahkemeye sunabilirsiniz.
Resmi Kurumlara Sunmak: Kültür Bakanlığı, TRT gibi kurumlara senaryonuzu sunarak
resmi kayıtlara girmesini sağlayabilirsiniz.
Alenileştirmek: Yarışmalara, festivallere, internet sitelerine göndererek,
arkadaşlarınıza okutarak senaryonuzun alenileşmesi sağlayın. Böylece o eserin
size ait olduğu belgelenebilir.
NOT: Bu yöntemler yıllar içinde benim belirleyebildiklerim. Sizlerin de önerisi
olursa -özellikle hukukçuların- setimize ekleyelim.
Telif Haklarına 'Tasdix' Çözümü
Müzik ve yazın eserlerinden mimari çizimlere ya da web programlarına kadar
yaratılan ürünlere zaman damgası koyan "Tasdix" adlı sistem, telif haklarına
yönelik internet ortamında çözüm sağlayacak. Sistem, yasal belge olarak da
geçerli sayılacak.
Eczacıbaşı Bilişim ve E-Güven Elektronik Bilgi Güvenliği A.Ş'nin alt yapısını
hazırladığı sistem, İstanbul Modern'de düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.
Toplantıda konuşan E-Güven'in kurucusu Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk
Eczacıbaşı, bu sistemin yaratıcı sanatçılar ve fikir üretenler için önemli bir
değer ifade ettiğini belirterek, "Bundan sonra eserinizi yarattığınız zamanı
kanıtlayabileceksiniz. Böylece eserlerin özgün olarak belgelenmesi sağlanıyor"
diye konuştu.
Bir süre önce, bir şarkının kime ait olduğu konusunda çıkan ve basına da
yansıyan tartışmaları hatırlatan Eczacıbaşı, bu sistemle benzer sorunların
mahkemeye bile gidilmeden doğrudan doğruya çözülmesi imkanının doğduğunu
kaydetti.
Bu sistemin geçerliliğine yönelik yasal alt yapının da 5070 sayılı elektronik
imza yasasıyla hazır hale geldiğini belirten Eczacıbaşı, "Bu çözüm, hukuki
olarak da geçerli, kolay ve başarılı bir çözümdür" dedi.
Sistem nasıl işleyecek?
E-Güven Genel Müdürü Can Orhun da sistemin işleyişinin nasıl olacağına yönelik
sunumunda, "www.tasdix.com" adlı siteye üye girişi yapılarak sisteme dahil
olunacağını, üretilen eserin, yazılı, görsel ya da sesli hangi dosya formatında
olursa olsun sisteme girildiği anda sistemin bu esere bir tarih attığını
kaydetti.
Sistemin daha güvenli olması için kayıt işlemi yapıldıktan sonra dosyaya e-imza
da eklenmesinin uygun olacağını belirten Orhun, sistemi şöyle anlattı:
"Sistemin yaptığı ilk iş, bilgisayarınıza kaydettiğiniz eserinizin bir özet
değerini oluşturmak. Bu şifreli özet bilgi E-Güven'e gönderiliyor.
Bu eser, sizin dışınızda ne E-Güven, ne Ezcacıbaşı ya da başka bir kimse
tarafından görülemiyor. Bu özet değere bir zaman bilgisi atılıyor ve eseriniz
artık Tasdix'lenmiş bir doküman haline geliyor. E-Güven, dokümanı tarihledikten
sonra sizin bilgisayarınıza geri gönderiyor. Bu işlemlerin tümü birkaç saniye
içinde gerçekleşiyor." Müzik Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) Başkanı
besteci Garo Mafyan ise bir eser üretildiğinde gidip noter bulma, onaylama
işlemini yaptırma gibi süreçlerin kendileri açısından zaman kaybı olabildiğini
vurguladı. Mafyan, "Geçen günlerde maalesef yaşamış olduğumuz ve bizi çok üzen,
'Bu şarkı senindir, benimdir' tartışmalarının bitmesi lazım.
Bu sistemin mümkün olduğu kadar yaygınlaşması bir sürü sorunu ortadan
kaldıracaktır" diye konuştu.
Sistemin hukuki alt yapısını anlatan Türkekul Hukuk Bürosu sahibi avukat Erdem
Türkekul da Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun uygulanmasında en önemli sorunun
eser sahipliğinin kanıtlanması olduğuna vurgu yaparak, halihazırdaki uygulamada
bunun için noterlerden yararlanıldığını, Tasdix sisteminde ise 5070 sayılı yasa
ile tanımlanan ve yasal geçerliliği bulunan "zaman damgasının" kullanıldığını
anlattı.
Toplantıda, daha sonra caz piyanisti Kerem Görsev, bilgisayar görüntüsünün dev
ekrana yansıtılmasıyla salonda bulunanların da izlediği ilk eser tescil işlemini
yaptı.
Sanatçı Erol Evgin ise kendisinin de Görsev gibi "teknofobisi olduğunu", ancak
oldukça kolay olan bu sistemin faydalı olacağını söyledi.
Tasdix sistemini kullanmak için "www.tasdix.com"a üye olanların masaüstü
yazılımını bilgisayarlarına indirmeleri ve her biri 5 YTL olan tasdix kontörü
satın almaları gerekiyor. Her bir eser bir kontörle tescil edilebilecek.
Sistemin alt yapısını sağlayan E-Güven'in Telekomünikasyon Kurumu tarafından da
yetkilendirilmesi nedeniyle 5070 sayılı kanuna dayanarak tasdix sistemiyle zaman
damgası alınmış bir doküman, adli mercilerde de delil olarak kullanılabilecek.
Senaryonun noterden onaylanması da yeterli değil, dolayısı ile onun altında
yazılan tercihlerin hiç birinin olası bir mahkemede geçerliliği yok. Türkiye
Cumhuriyeti kanunları karşısında kendinizi korumaya alabileceğiniz tek yöntem
eserin her sayfasını ayrı ayrı noterden onaylattıktan sonra, bunun bir kopyası
ile adliyeye gidip, eser hakları ile ilgili daire başkanlığından tekrar adınıza
onaylatmak.
Aksi takdirde sadece noter onayı bile sizi kurtaramaz. Bütün bunların maliyeti
100-120 sayfalık bir eser için toplam 3-4 milyar civarında tutacaktır. ancak
yine belirtmek isterim ki, kendinize, avukatınıza göndereceğiniz bir posta veya
faks kopyası ancak hakimlerin gülümsemesini sağlamaya yaramaktadır.
Ancak pratik olarak tavsiye edebileceğim tek yöntem, eser adinizi noterden
onaylatıp, bunu hangi kişi veya kurumlara gönderdiğiniz ile ilgili bir tutanak
hazırlatmak.
Şöyle ki; ".... başlıklı eserim su .... kurum veya .... kişiye verilmek üzere
hazırlanmış ve eser ... tarihinde ilgili kişiye ulaştırılmıştır" şeklinde bir
metni noterden hazırlatabilirsiniz, bu sadece 30 ytl'ye mal olacaktır.
Ancak unutmayın ki; eseriniz adı karşı taraf tarafından değiştirildiği anda yine
hak iddia edemeyeceksinizdir. Tabi aynı şekilde her sayfasını onaylattığınız
eserinizdeki kişi adları, mekanlar, ya da kurgu sıralamasında değiştirilme
yapıldığında da aynı yazgıya mahkumsunuz.
Siyasi partilerden çok önemli tv kanallarına kadar pek çok yere slogan kaptırmış
biri olarak sevgi ve saygılarımla.
Eser Sahibi, Eser Sahibinin Hakları
ESER SAHİBİ KİMDİR?
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre eser sahibi, eseri meydana getiren
kişidir. Örneğin, bir müzik eserinin sahibi, onu meydana getiren, yani bestesini
ve güftesini yaratan kişidir.
İşlenme Eserlerde Eser Sahipliği : Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi, asıl
eser sahibinin hakları mahfuz kalmak şartıyla onu işleyendir. Örneğin, İngilizce
bir romanı Türkçe'ye çeviren kişi, çeviri eserin sahibidir.
Sinema Eserlerinde Eser Sahipliği : Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik
bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı, eserin birlikte sahibidirler.
Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde; animatör de eserin birlikte
sahipleri arasındadır.
(!Ancak, 1995 öncesi sinema eserlerinde, eser sahibi Yapımcıdır)
Eser Sahiplerinin Birden Fazla Oluşu : Birden fazla kimselerin birlikte vücuda
getirdikleri eserin kısımlara ayrılması mümkünse, bunlardan her biri vücuda
getirdiği kısmın sahibi sayılır. Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, eseri birlikte
vücuda getirenlerden her biri bütün eserin değiştirilmesi veya yayımlanması için
diğerlerinin iştirakini isteyebilir. Diğer taraf muhik bir sebep olmaksızın
iştirak etmezse, mahkemece müsaade verilebilir. Aynı hüküm mali hakların
kullanılmasında da uygulanır.
Eser Sahipleri Arasındaki Birlik : Birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda
getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi onu vücuda
getirenlerin birliğidir. Birliğe adi şirket hakkındaki hükümler uygulanır. Eser
sahiplerinden biri, birlikte yapılacak bir muameleye muhik bir sebep olmaksızın
müsaade etmezse, bu müsaade mahkemece verilebilir. Eser sahiplerinden her biri,
birlik menfaatlerine tecavüz edildiği takdirde tek başına hareket edebilir.
(! Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait
yardımlar, iştirake esas teşkil etmez.
! Birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün
teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana
getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde
birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya
tüzel kişi tarafından kullanılır. Sinema eseri ile ilgili haklar saklıdır)
ESER SAHİPLİĞİ HAKKINDA KARİNELER
Karine kavramı “aksi sabit oluncaya kadar geçerli kalacak hukuki statü” anlamına
gelmektedir. Kanunumuz, eserlerle ilgili olarak bazı hususların mevcudiyetini
eser sahipliğine yönelik karine olarak kabul etmiştir. Ancak bu karinenin her
zaman aksinin ispatı mümkündür. Yasamız, karineleri sahibinin adı belirtilen ve
belirtilmeyen eserler olarak ikiye ayırarak incelemiştir :
Sahibinin Adı Belirtilen Eserlerde :Eğer, yayımlanmış eser nüshalarında veya bir
güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak ismi (veya bunun yerine
tanınmış müstear adı) bulunan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi
sayılır. Yine, umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen
konferans ve temsillerde, eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi
sayılır.
Sahibinin Adı Belirtilmeyen Eserlerde : Yayımlanmış olan bir eserin sahibinin
belli olmaması yani bir karine ile tespit edilebilmesi mümkün değilse, o eseri
yayımlayan ve o da belli değilse çoğaltan, eser sahibine ait hak ve
salahiyetleri kendi namına kullanabilir.
ESER SAHİBİNİN HAKLARI
1- MANEVİ HAKLAR
Umuma Arz Yetkisi : Eser sahibinin manevi haklarının başında, eserin, umuma arz
edilip edilmemesini, yayımlanma zamanını ve tarzını tespit gelir. Hak sahibinin
rızasıyla umuma arz edilen bir eser alenileşmiş sayılır. Bununla beraber, bir
eserin aslından çoğaltmayla elde edilen nüshaları hak sahibinin rızasıyla satışa
çıkarılma veya dağıtılma yahut diğer bir şekilde ticaret mevkiine konulma
suretiyle umuma arz edilirse o eser yayımlanmış sayılır.
Örneğin, bir eserin, eser sahibinin yazılı izni bulunmadan umuma arz edilmesi ya
da izin verdiğinden farklı bir şekilde umuma arz edilmesi hali manevi haklara
açık bir tecavüz durumudur.
Adın Belirtilmesi Yetkisi Eser sahibi, eserini adıyla (veya müstear adıyla) ya
da adsız olarak, umuma arz etme veya yayımlama hususuna münhasır bir hakka
sahiptir.
Örneğin, eserinde müstear ad kullanan bir yazara ait eserin, yazarın gerçek
adıyla basılması durumunda, esere ait manevi hakkı ihlal edilmiş olacaktır.
Eserde Değişiklik Yapılmasını Menetme Yetkisi : Eser sahibinin en önemli manevi
haklarından biri, açık izni bulunmaksızın eserde (veyahut eser sahibinin adında)
kısaltma, ekleme veya herhangi bir değiştirme yapılamamasıdır.
Örneğin, bir resmin mülkiyetini alan kişinin bu resim üzerinde değişiklik
yapması ya da bir müzik eserinin mali haklarını devralmış kişinin eser üzerinde
değişiklikler yapabilmesi mümkün değildir.
Eser Sahibinin Zilyed ve Malike Karşı Hakları : Eser sahibi, gerekli durumlarda;
eserin aslının malikinden (yani bir eser üzerinde cismani olarak mülkiyet hakkı
sahibi olmuş kişiden - mesela bir tabloyu satın almış kişiden) veya zilyedinden
(yani bir eser üzerinde cismani olarak mülkiyet hakkı bulunmamakla birlikte o
eseri elinde bulunduran kişiden - mesela bir tabloyu yeniden satım amacıyla
aslın malikinden alarak satılmak üzere elinde bulunduran galeri sahibinden)
haklı bir sebep ile geçici olarak yararlanmayı talep edebilir. Bu hak sadece,
bir kısım güzel sanat eserleri (yağlı ve sulu boya tablolar, her türlü resimler,
desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma
veya benzeri usullerle maden, taş ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit
edilen eserler kaligrafi, serigrafi, heykeller, kabartmalar ve oymalar) ve İlim
ve edebiyat eseri niteliği bulunan elyazısıyla yazılmış eser asılları için
tanınmış olan bir haktır.
Ayrıca eser sahibi, eserin tek ve özgün olması durumunda, kendisine ait tüm
dönemleri kapsayan çalışma ve sergilerde kullanmak amacıyla, koruma şartlarını
yerine getirerek iade edilmek üzere eseri isteyebilir.
Örneğin, bir ressamın, tüm çalışmaların yer alacağı bir katalog çekimi sırasında
elinde fotoğrafı bulunmayan bir tablosunun malikinden çekim için geçici olarak
yararlanmayı talep edebilmesi mümkündür.
Manevi Haklarla İlgili Bazı Önemli Bilgiler
?Manevi haklar eser sahipliğinden doğan bazı mutlak ve münhasır yetkiler
oldukları için miras yolu ile geçmedikleri gibi, devir yönünden ölüme bağlı
tasarruflara konu olmazlar ve sağlar arası işlemlerde de devir edilemezler.
Ancak manevi hakların kullanılma yetkisi devredilebilir. Manevi hakların ihlali
halinde eser sahibinin müdahale etme yetkisi bulunmaktadır.?
Bir esere malik olan, eser sahibi ile yapmış olduğu sözleşme şartlarına göre
eser üzerinde tasarruf edebilir, fakat eseri bozamaz ve yok edemez ve eser
sahibinin haklarına zarar veremez, eseri değiştiremez. Aksi durumun varlığı
manevi hakların ihlali anlamına gelir.
Bir eserin umuma arz edilmesi veya yayımlanma tarzı, veya eser üzerinde yapılan
değişiklikler eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozmakta ve sahibinin şeref ve
itibarını zedelemekte ise eser sahibi, başkasına yazılı izin vermiş olsa bile
eserin gerek aslının gerek işlenmiş şeklinin umuma tanıtılması veya
yayımlanmasını veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan şeref ve itibarına
aykırı tüm değiştirmeleri men edebilir. Menetme yetkisinden sözleşme ile
vazgeçmek hükümsüzdür. Diğer tarafın tazminat hakkı saklıdır.
Kanunun 18. maddesine göre, aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden
aksi anlaşılmadıkça; memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana
getirdikleri eserler üzerindeki haklar bunları çalıştıran veya tayin edenlerce
kullanılır. ?
Kanunun 19. maddesine göre 18 inci madde ile sayılan salahiyetli kimselerden hiç
biri bulunmaz veya bulunup da salahiyetlerini kullanmazlarsa veya 19. maddenin
ikinci fıkrasında belirlenen süre (70 Yıl) bitmişse, eser memleketin kültürü
bakımından önemli görüldüğü takdirde Kültür Bakanlığı 14, 15, 16 nci maddelerin
üçüncü fıkralarında eser sahibine tanınan manevi hakları kendi namına
kullanabilir.
2- MALİ HAKLAR
İşleme Hakkı :
Bir eserden, onu işleme suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine
aittir. Bir eserin, eser sahibinin izni dışında işlenebilmesi mümkün olmamakla
beraber, asıl eser sahibinin izni ile meydana getirilen işlenme eser de başlı
başına bir eserdir ve yaratanı eser sahibi sayılmaktadır.
Örneğin, bir eserin izinsiz tercümesini yapmak eser sahibinin işleme hakkını
ihlal edecektir. Bir eserin sahibinin izni ile tercümesinin yapılması halinde,
tercüme eden de işlenme eser sahibi olarak kabul edilecek ve kanunda tanınan
haklardan faydalanabilecektir.
Çoğaltma Hakkı :
Bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen
veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı
münhasıran eser sahibine aittir.
Örneğin bir müzik eserinin veya bilgisayar programının çoğaltılması ve
kopyalanması hakkı münhasıran eser sahibine ait bulunmaktadır. Herhangi bir
kimse veya yapımcı bir şirket bu hakkı devralmaksızın bir eserin aslını veya
kopyalarını herhangi bir şekil veya yöntemle çoğaltamaz. Aksi durum hakka
tecavüz sayılır.
Bugün bir çok yerde “korsan” olarak ifade olunan ürünler hak sahibinin izni
alınmaksızın çoğaltılmış ürünlerdir. Eser sahibinin en başta çoğaltma ve yayma
hakkına tecavüz fiilini oluştururlar.
Örneğin; bir müzik CD’sinin (CD writer/yazıcı vasıtasıyla) kopyasının yapılması
ya da bir kitabın (aynen kopyalanarak) basılması çoğaltma sayılmakta olup eser
sahibinin izninin alınmaması halinde çoğaltma hakkı ihlal edilmiş olacaktır.
Piyasada “korsan” olarak anılan tüm ürünler, eser sahibinin çoğaltma hakkını
ihlal etmektedir.
Mimari projelerin uygulanması da çoğaltma sayılmaktadır.
Yayma Hakkı
Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, kiralamak, ödünç vermek, satışa
çıkarmak veya diğer yollarla dağıtmak hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Eser sahibinin izniyle yurt dışında çoğaltılmış nüshaların yurt içine
getirilmesi ve bunlardan yayma yoluyla faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine
aittir. Yurt dışında çoğaltılmış nüshalar her ne surette olursa olsun eser
sahibinin ve/veya eser sahibinin iznini haiz yayma hakkı sahibinin izni
olmaksızın ithal edilemez.
Yayıma hazır hale getirilen bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının,
eser sahibinin izni olmaksızın herhangi bir şahıs tarafından satılması,
kiralanması veya ödünç verilmesi hakkın ihlali anlamına gelir. Ayrıca, herhangi
bir eserin yurt dışında çoğaltılmış nüshaları, eser sahibinin izni ve/veya eser
sahibinin iznini haiz yayma hakkı sahibinin izni olmaksızın ithal edilemez.
İthal olunan ürünün orijinal olmasının 23/II maddesine göre bir farkı
bulunmamaktadır. İthali yasaklanmıştır.
Örneğin, bir film CD’sinin kopyalarının satışı, eser sahibinin yayma hakkı
içinde değerlendirilmektedir. Piyasadaki korsan eserlerde, eser sahibinin hem
çoğaltma hakkı hem de yayma hakkı ihlal edilmektedir.
Temsil Hakkı
Bir eserden , doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan
aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil
suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Örneğin, bir tiyatro eserinin eser sahibinin izini bulunmadan umumi mahalde
oynanması halinde, temsil hakkı ihlal edilmiş olacaktır.
İşaret, Ses ve/veya Görüntü Nakline Yarayan Araçlarla Umuma iletim Hakkı
Bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının, radyo-televizyon, uydu ve
kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital
iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan
araçlarla yayınlanması ve yayınlanan eserlerin bu kuruluşların yayınlarından
alınarak başka yayın kuruluşları tarafından yeniden yayınlanması suretiyle umuma
iletilmesi hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Eser sahibi, eserinin aslı ya da çoğaltılmış nüshalarının telli veya telsiz
araçlarla satışı veya diğer biçimlerde umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve
gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda eserine erişimini sağlamak suretiyle
umuma iletimine izin vermek veya yasaklamak hakkına da sahiptir. Maddenin bu
kısmına Internet ortamında yapılan satışlar ve Internet ortamında eserin yayımı
ve eserden yararlanılması kavramları da girmektedir. Internet ortamında eserin
yayımı ve eserden faydalanma hakkı yine münhasıran eser sahibine aittir.
Örneğin, bir müzik eserinin bir internet sitesinde izinsiz kullanımı halinde,
eser sahibinin işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma
iletim hakkı ihlal edilmiş olacaktır.
Pay ve takip hakkı
Yasamız, bazı güzel sanat eserlerinin asılları ile eser sahibinin kendisinin
sınırlı sayıda meydana getirdiği veya eser sahibinin kontrolünde ve izniyle
meydana getirilmiş ve eser sahibi tarafından imzalanmış veya başka bir şekilde
işaretlenmiş olmaları nedeniyle özgün eser olduğu kabul edilen kopyaları ile
ilim ve edebiyat eserlerinden, yazarlarla bestecilerin el yazısıyla yazılmış
eserlerinin asıllarından birinin, eser sahibi veya mirasçıları tarafından bir
defa satıldıktan sonra, koruma süresi içinde, bir sergide veya açık artırmada
yahut bu gibi eşyayı satan bir mağazada veya başka şekillerde satış konusu
olarak el değiştirdikçe, bu satış bedeli ile bir önceki satış bedeli arasında
açık bir nispetsizlik bulunması halinde, her satışta, satışı gerçekleştiren
gerçek veya tüzel kişinin, bedel farkından münasip bir payı eser sahibine, o
ölmüşse miras hükümlerine göre ikinci dereceye kadar (ve bu derece dahil) yasal
mirasçılarına ve eşine, bunlar da yoksa ilgili alan meslek birliğine Bakanlar
Kurulunca çıkarılacak bir kararname ile belirlenecek usul ve esaslar
çerçevesinde ödemekle yükümlü olduğunu kabul etmiştir.
Örneğin, eserleri ölümünden sonra kıymetlenen bir ressamın, bir yağlı boya
resminin açık arttırmada satılması halinde, mirasçılarının bu satışından pay
isteme hakkı söz konusu olabilecektir.
Mali Haklarla İlgili Önemli Bilgi
Eser sahibi (veya mirasçıları) kendilerine kanunen tanınan mali hakları; süre,
yer ve muhteva itibariyle sınırlı veya sınırsız, karşılıklı veya karşılıksız
olarak başkalarına devredebileceği gibi sadece kullanma salahiyetini de
başkasına bırakılabilir. Ancak Kanunen tasarruf muameleleri (devir / lisans)
henüz vücuda getirilmemiş veya tamamlanacak olan bir eserle ilgili ise
geçersizdir.
NOT: Genel Müdürlüğümüzce Bastırılan "Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Fikir
Haklarının Korunması ile ilgili Temel Bilgiler-Av.Erdem TÜRKEKUL, Av.Murat
TURHAN, Av.M.Fatih GÜÇLÜ" isimli kitaptan faydalanılmıştır.
www.wga.org (Writers Guild of America/west)(Amerikan Yazarlar Birliği) sitesine
girerek 2 dakika içerisinde senaryonuzu 20$ karşılığında 5 sene kayıt altına
alabiliyorsunuz. İşlemin ardından, 3-4 hafta içerisinde adresinize onaylı bir
belge geliyor. Amerika'da da şöyle bir karışıklık var, aslında yok ama insanlar
tam olarak bilmediği için sorunlar yaşanıyor... İnsanlar diyor ki, bu senaryoyu
Congress Library (Kongre Kütüphanesi), Copyright Office (Telif Hakkı Ofisi) veya
WGA (Amerikan Yazarlar Birliği) nemi kayıt ettirsek. Sadece www.wga.org
sitesinden yapmak en kolay yol.
Kritik soru ise, WGA/w ile Türk senaryoları telif kapsamına girer mi? Bu konuda
fikrim var ama kesin bir bilgim yok... Madem en ucuz yoldan kayıt altına almak
istiyorsunuz, bu nedenle www.wga.org sitesi dahil aklınıza gelen tüm ucuz
yöntemleri deneyin...