Jüri Kriterleri Konusunda

Elif Şafak, Türk Edebiyatının hızla yükselen kadın yazarlarından bir tanesi. Kitap, gazete ve dergi yazarlığı derken, aynı zamanda 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali, Ulusal Yarışmada jüri üyeliği görevini de üstleniyor. Tablo böyle olunca edebiyatın ve sinemanın iç içe geçtiği hoş bir söyleşi yaptık, Elif Şafak’la...

Festivalde söz sahibi
Biliyorsunuz bu ay, 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali sinema dünyasına kapılarını bir kez daha açıyor. Hem uluslararası hem de ulusal alandaki filmler, yönetmenleri ve oyuncuları, çeşitli ödüllere layık görülüyorlar. Geçen sene gazeteci-yazar koltuğunda oturan Yıldırım Türker’den, bu sene Elif Şafak bayrağı devralıyor. Festivalde yer almasını şöyle ifade ediyor, Şafak: “Edebiyatın sinemadan, sinemanın da edebiyattan alacak çok şeyi olduğuna inanıyorum. Sinema, hayatımda hep çok özel bir yere sahip oldu. Böyle özel bir festivalin jürisinde olmak benim için hem heyecan hem onur verici.” Biliyoruz ki, diğer birçok film festivalinde de jüri üyeleri arasında muhakkak bir yazar bulunuyor. Yazarın filmlere nasıl bir gözle baktığını sorduğumuzda ise, “Sinema da edebiyat da temelde ‘hikaye-anlatıcısı’ sanatlar ama hikayeyi işlemek için farklı anlatım araçları kullanıyorlar. Sözel olan ile görsel olanın vurguları farklı yerlerdedir. İtiraf etmek gerekirse, biz edebiyatçılar zaman zaman kelime karşısında görselin gücünü kıskanıyoruz. Festivaldeki filmleri, kendi sanat kriterlerimle izliyorum.”

“Gişelerin gölgesinde kalmamalı”
Bir film ödüle layık görülmeden önce, mutlaka her jüri üyesinin farklı kriterlerinden teste tabi tutuluyor. Elif Şafak’a filmleri nasıl değerlendireceğini soruyoruz: “Filmin hikayesi, oyunculuğu, anlatım gücü, görsel zenginliği, müzikleri… Hepsi bir bütün. Tek tek ayırmak mümkün değil. Sonuçta önemli olan soru, sinema salonundan çıktığınızda o film sizinle beraber yürümeye devam ediyor mu, kafanızda yüreğinizde iz bırakıyor mu?” Ödüllü filmlerin, vizyondaki başarılarını ise şöyle dile getiriyor: “Her ödüllü film, vizyonda aynı başarıyı yakalamalı diye bir kaide yok. Ayrıca başarı denilen şeyi neye göre ölçeceğiz? Sadece gişede ne kadar hasılat yaptığına göre mi? Böyle olsa sanat sineması gelişemez. Gişelerin gölgesinde kalmadan, başarılı filmler ödüle layık görülmeli.”

Seninle Dergisi, Nisan 2008
Deniz Vargeloğlu
http://www.elifsafak.us