Motör- Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması
(Remake, Remix, Rip-Off- About Copy Culture & Turkish Pop Cinema)




Yapım Tarihi - 2015
Süresi - 01:36:00
Format - Uzun Belgesel, Renkli, Türkçe

Yönetmen - Cem Kaya
Senaryo - Cem Kaya
Görüntü Yönetmeni - Gökhan Bulut, Tan Kurttekin, Meryem Yavuz
Kurgu - Cem Kaya
Müzik - Anadol
Yapımcı - Jochen Laube
Yapım Şirketi - Ufa Fıctıon Gmbh
Dağıtımcı - Ufa Fıctıon Gmbh

Katılımcılar
Memduh Ün, Kunt Tulgar, Giovanni Scognamillo, Murat Özcan, Yılmaz Atadeniz,
Birsen Kaya, Gülçin Uçer, Savaş Arslan, Sabri Demirdöğen, Melih Gülgen, İzzet
Günay, Süheyl Eğriboz, İhsan Gedik, Hüseyin Zan, Cüneyt Arkın, Kayhan Yıldızoğlu,
Erdoğan Kapısız, Nilüfer Aydan, Fikret Hakan, Duygu Sağıroğlu, Aydemir Akbaş,
Temel Gürsu, Nuri Alço, Rekin Teksoy, Gökay Gelgeç, Halit Refiğ, Yılmaz Köksal,
Canan Perver, Altan Günbay, Süleyman Turan, Çetin İnanç, Fatma Girik, Türkân
Şoray, Hülya Koçyiğit, Erol Batıbeki, Çetin Tunca, Metin Erksan, İrfan Atasoy,
Selahattin Geçgel, Serhat Köksal, Ezel Akay, Banu Yeğin, Gülizar Çevik, Gülperi
Ok, Hakan Gürtop, Ercan Yıldız, Hüseyin Kuzu, Oğuz Gözen, Mehmet Güler, Burçak
Evren, Şeref Gür, Mehmet Çelik, Mehmet Çiçekci, Eşref Kolçak, Erdal Bilici,
Metin Demirhan

Batı'da çekilen popüler filmleri yerel seyircinin hoşuna gidecek hikayelerle
harmanlayarak Özgün bir ‘kopya kültürü' oluşturan Yeşilçam'a ve Türkiye'nin
yakın dönem sosyal tarihine detaylı, eğlencesi bol bir yolculuk.

60’lar ve 70’lerde Yeşilçam Türkiye’si dünyanın en büyük film yapımcılarından
biriydi. Telif yasalarının henüz işlerliği olmayan bu dönemde, film yapımcıları
ve yazarları Batı’da çekilen Ünlü filmleri (bazen sahneleri bile aynen keserek)
yerel seyircinin hoşuna gidecek hikayelerle harmanlayarak, tamamen Özgün bir
‘kopya kültürü’ oluşturdu. Koşullar kıttı- aletler derme çatma, film
laboratuarları yok, oyuncular bile bazen kendi kıyafetlerini kendileri
getiriyordu. Bu ‘kopya kültürü’ sayesinde Superman, Zorro, Tarzan gibi sayısız
bilindik filmler Yeşilçam’da bambaşka bir hayat bulabiliyordu. 1980 darbesi ve
Türkiye’nin sonrasında girdiği neoliberal dönem Yeşilçam’da sonun başlangıcı
oldu ve kısa zamanda Hollywood filmlerinin egemenliği başladı. Yönetmen Cem
Kaya, Almanya’da Yeşilçam filmlerini videodan izleyerek büyüdü. Yapımı yedi sene
Süren film, dönemin yönetmen, oyuncu ve set çalışanlarıyla yapılan röportajların
yanı sıra, filmlerden zekice alıntılanmış, komik ve çarpıcı kliplerle kapsamlı
bir yolculuk yaşatıyor. Türkiye’nin yakın dönem tarihine farklı bir pencereden
yaklaşan, aynı zamanda eğlencesi de bol olan film, ihmal edilmiş ve korunamamış
Yeşilçam arşivlerinden alıntılanmış zengin bir malzemeyi ilk kez izleyiciye
sunuyor.

14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, Aciliyetini Çağırır- Yaşamını Değiştirmek Zorundasın Bölümü, Gösterim Seçkisi. 2015
14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, Sanat Hayat İçindir! Bölümü, Gösterim Seçkisi. 2015
20. Avrupa Filmleri, Gezici Festival, Sinema Aşkına! Bölümü, Gösterim Seçkisi. 2014



Kaynak
!f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali






Motör- Kopya Kültürü ve Popüler Türk Sineması

İlk gösterimi Berlin Film Festivali’nde yapılan, ülkemizde ise !fİstanbul
Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde gösterilen Motör- Kopya Kültürü ve
Popüler Türk Sineması, Documentarist 8. İstanbul Belgesel Günleri programında da
yer alıyor. Almanya’da yaşayan Türk yönetmen Cem Kaya’nın ilk uzun metrajı olma
özelliğini taşıyan film, uzun soluklu bir çabanın ürünü.

Cem Kaya filmde kamerasını Türk sinema sektörüne çeviriyor ve özellikle yurt
dışındaki yapımlardan uyarlanmış, bire bir kopyalanmış ya da alınan sahnelerin
eklenmesiyle oluşturulmuş filmlerin izini sürüyor. Yönetmen, Almanya’da
geçirdiği çocukluğu esnasında video kasetlerden izlediği bu filmlere duyduğu
ilgiyi oldukça başarılı bir araştırma süreci ile birleştiriyor. Dönemin
yönetmenleri, yapımcıları, oyuncuları, müzisyenler ve yapım ekibinde yer alan
emekçileri ile yapılan röportajların yanı sıra kullanılan film görüntülerinin
zenginliği de göz kamaştırıyor. Filmin ilk yarısında eski filmlerden kullanılan
sahnelere ve röportajlara yer verilerek izleyiciye yer yer kahkaha attıracak bir
anlatım tutturuluyor. Çekilen film sayısının fazlalığı nedeniyle Cüneyt Arkın’ın
oynadığı filmleri hatırlayamaması ya da Çetin İnanç’ın filmlerden kopyalama
işini “Robin Hood”luk yapmaya benzetmesi oldukça ilginç ayrıntılar olarak akılda
kalıyor. Cem Kaya sadece işin absürt kısmına kendisini kaptırmayarak bu kopya
kültürünün arka planında yer alan toplumsal dinamikleri de ele almaya başarıyor.
Teknik yetersizlikler, yapımcıların seri üretim yönündeki baskıları ve telif
haklarının, hukuki düzenlemelerin yetersizliği gibi nedenlerin sinema sektörünü
de dönüştürdüğünü; aynı zamanda ülkemizde yaşanan politik değişimlerin ve askeri
darbelerin de sinema emekçilerinin başının üstünde Demokles’in Kılıcı gibi
sallandığını görüyoruz.

Cem Kaya filmin ikinci bölümünde farklı bir anlatım tarzına yöneliyor ve
kamerasını günümüze çeviriyor. Yönetmen, Yeşilçam geleneğinin devamı olarak
dizileri görüyor ve dizi sektörünün çalışma şartları ile Yeşilçam arasında
bağlantı kurmaya çalışıyor. Fakat bu noktalarda pek bir tutarlılık ve devamlılık
sağlayamıyor. İlk kısımdaki arşiv çalışması yerine bu kısımda yetersiz
malzemeyle ve hatta yönetmenin ailesinin dizi izleme prensipleri ile
sınırlandırılıyoruz. Ek olarak, Gezi Direnişi ile oyuncuların tavırları ve
sendikal haklar mevzusu da sanki sonradan eklenmiş gibi eğreti duruyor. Filmin
politik duruşundan şüphe duymasak da anlatıma gereğinden fazla yük eklenmesi ile
ilk bir saatte yakalanan momentum düşüyor.

Bu olumsuzluklarına karşın Cem Kaya, maalesef ülkemizde pek göremediğimiz bir
arşiv çalışmasının altından başarıyla kalkıyor ve bir dönemin nabzını tutuyor.
Motör- Kopya Kültürü ve Popüler Türk Sineması, özellikle sinema sanatına ilgi
Duyanlar için bir başucu çalışması niteliğinde. (Batu Anadolu)