Yapım Tarihi - 1987
Süre - 00:18:00
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe, 16mm
BSB Arşiv No - 22
Yönetmen - Mehmet Güreli
Müzik - Ayşe Tütüncü
Ayşe Tütüncü'nün Mehmet Güreli'nin "Vapurlar" isimli kısa filmi için hazırladığı soundtrack, 1990 yılında aynı adla piyasaya çıktı.
1. Ankara Film Festivali, Kısa Film Yarışması, Üçüncülük Ödülü. 1988
Kaynak - Ankara Film Festivali Katalogu.
Kimse Bilmez...
Bilmez mi sahi? Yok canım, bir kısmı Bilir, hatta hayli bir kısmı... Mehmet
Güreli'den söz ediyorum. Yazar, yönetmen, ressam, müzisyen. Perşembe akşamı,
müzisyen kimliğiyle Babylon'da olacak. Bir ara, bir şarkısı 'in' olmuştu- "Bu
yıldızlı gökler, ne zaman başladı dönmeye / Kimse bilmez, kimse bilmez." Güreli,
"Kent Ozanları'nda kimsenin bilmediği bir şarkım vardı" diyor. "Onu da Zuhal
Olcay aldı ve son albümüne koydu. Bu şarkı tuhaf bir biçimde öne çıktı."
Şarkısının 'herkes Bilir' hale gelmesi onu şaşırtmış demek.
Ne var ki, pek de aldırdığını sanmıyorum. Mehmet Güreli, kendini başkalarının
yargılarıyla sınırlayan, belirleyen bir insan değildir. Odasında oturur, yazı
yazar, film izler, kitap Okur, resim yapar, aklına eserse gitar çalıp şarkı
söyler. Küçük ama (iyi anlamda) dolu dolu, kendi sistemini kurmuş, sıcak, renkli
bir odadır. Yıllar önce görmüştüm, sanmam ki değişmiş olsun.
Göze-gönle hitap eden bir sürü şey vardı orada ama ben, Nicholas Ray için Wim
Wenders'in çektiği 'Nick's Movie'nin kitabını unutamıyorum bir türlü.
'Oda' sözcüğünü iki yerde kullanmıştır. Biri, Can Yayınları'ndan çıkan kitabı 'Alopenin
Odası'. Çetin Altan, "Kendi düşünce ve gönül ırmaklarından, çöl ortasında
kalmışlara, dilerlerse içlerinde Gizli Duran tekneleri yüzdürebilecekleri göller
sunmaya çalışır bu tür yazarlar" demiş, Mehmet misali modern deneme yazarları
için. Bir de, dördüncü albümü 'Odamda Yolculuk' var- Mehmet'in odası bir minik
kozmos olduğuna göre, oradaki yolculuğu basbayağı bir evren yolculuğu
sayılabilir. Kaldı ki, 'Sıcak Bir Göz'Ün girişinde "Odasında bir roman üzerine
çalışıyordu" der. "Yazmadığı zaman dolaşıyor, resim yapıyor; kendini sürekli
bisiklete binen birisi olarak çiziyordu." Çünkü, içeride olmakla dışarıda
olmanın hiçbir farkı yok. 'Hepsi bir bütün.00
'Odamda Yolculuk'tan önce, 'Cihangir'de bir Gece' ile 'Yağmur' vardı. Bir de ilk
albümü, 'Vapurlar', çok sevdiğim. Aynı isimli belgesel filmi gibi. Bir İstanbul
çocuğu için, genç sayılmayacak bir hayat boyunca vapurlar ne olmuşsa, Mehmet'in
filminde hepsi mevcuttu. Bir uzun metrajlı film de söz konusu oldu ama (Ahmet
Altan'ın 'Tehlikeli Masallar'ının uyarlaması) gerçekleşmedi. Para sorunudur,
herhalde. Mehmet hiçbir zaman parayı kendine çeken bir adam olmamıştır. Başka?
Resim. Kuşlar ve kadınlar üzerine. Bazıları çok küskün, bazıları meraklı, çok
güzel bakan, buğulu gözlü kadınlar; bakışlarından asalet, utangaçlık ve
maceraperestlik akan kadınlar. Ressama gelince, hem naif, hem değil. Renklerin
arasında bir şeyler aranıyor sanki.
Yayıncılığı da var, elbette. Önce Nisan dergisi, sonra da Nisan Yayınları bile,
çoğumuzun Mehmet Güreli'ye ömür boyu duacı olması için yeterli. Bir
söyleşisinde, bütün bu alanlarda gezinmenin eksilerinden söz ederken, "Bazı
şeyler sonuna kadar gitmiyor böyle bir bölünmüşlük ortamında" diyor. "Hikâye
yazarken söz gelişi, bir dakika deyip gitarı alıyorum elime. Ancak bu benim
özellikle seçtiğim bir şey değil. Hepsini yaparsam, ancak toparlayabiliyorum
kendimi... Buradaki parçalanma, aslında bir toparlanma anlamı taşıyor benim
için."
Mehmet Güreli, aralarında Gizli Gizli anlaşıp seni dışarıda bırakan beş kişinin,
kendi özgür iradesiyle dışında kalmış altıncı kişi. Umurunda bile değil. Çünkü
"Dünya güzel şeyler yapmış insanlarla dolu, etraf kaynıyor aslında, zaman
yetmiyor." Mehmet perşembe akşamı Babylon'da- İlk kez 'Kömür' gecelerinde (hani,
Ayşe Tütüncü, Şuayip Yeltan) tattığımız aşina bir keyfi sunmak için. 'Yıldız
tozlarından örülmüş bir evrende özgürce' uçmak, kaybolmak isteyenler için...