Uzaklarda




Yapım Tarihi - 1992
Süre - 00:00:00
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe

Yönetmen - Osman Atasoy, Zuhal Atasoy

Atasoy çiftinin "Uzaklar" teknesiyle dünyayı dolaşmak amacıyla yaptıkları 5
yıl Süren seyahatleri.

1992 yılında 'Uzaklar' teknesiyle, eşi Zuhal ile birlikte Sığacık Koyu'ndan yola
çıkan Osman Atasoy'u, kamuoyu beş yıl Süren dünya seyahatiyle tanıyor. Bu
seyahat esnasında 1998 yılında kızı Deniz de Yeni Zellanda'da dünyaya geldi.
Atasoy'lar aynı yıl 40 bin deniz mili yol kat ettikleri dünya seyahatini
tamamlayarak Türkiye'ye döndü. Osman Atasoy'un 8.5 metrelik yelkenlisi Uzaklar,
Sadun Boro'dan sonra dünyayı dolaşan ikinci Türk bayraklı tekne. Uzaklar, aynı
zamanda dünyayı dolaşan en küçük Türk teknesi. Seyahat sonrasında Uzaklar'ı
İstanbul Beşiktaş'daki Deniz Müzesi'ne hibe eden Atasoy, şimdi de Deniz Ticaret
Odası'nın sponsorluğuyla 'Uzaklar II' adını verdiği teknesini yaptırmış. 14
metrelik sac bir yelkenli olan Uzaklar II'nin yapımında Atasoy bizzat çalışmış.


Osman Atasoy - "Yolculuğa paralı mürettebatla değil tek başına ya da sevgiliyle
çıkılır"

Bizim dünya turumuz 1992'de başladı ve beş yıl sürdü. Rotamız Türkiye,
Cebelitarık, Kanarya Adaları, Atlantik, Karayipler, Venezüella, Panama Kanalı,
Pasifik Okyanusu, Galapagos Adaları, Markiz Adaları, Tahiti, Samua Adaları,
Tonga Adaları, Fiji, Avustralya, Endonezya, Singapur, Malezya, Tayland, Hint
Okyanusu, Sri Lanka, Yemen, Kızıldeniz, Akdeniz, Kıbrıs ve Antalya'ydı.

Dünya seyahati bir kere turistik gezi değildir, gönül yolculuğudur. Denizi
bilen, seven ve denize saygı Duyan insanlar bunu yapmalı. İngilizlerin bir lafı
vardır- "Her tekne üstündeki mürettebat kadar denizcidir." Ve bu da doğrudur.

Bu iş şan, şöhret için yapılıyorsa hiçbir zevki olmaz, zevk alınmaz. Herkes
dünya seyahatine uygun değildir. Denizde uzun süre yaşama, okyanusta yüzme
arzusu duyuyorsa büyük zevk alır bu tür yerlerde giderken... Bambaşka bir
duygudur dünya seyahatine çıkmak. Gidilen, gezilen yerler o kadar önemli
değildir. Okyanusta gitmek en zevkli tarafıdır. İnsanın içine doğru bir
yolculuktur...

Denizden korkmak gerekir. Çünkü denizi bilen insan denizden korkar...

Yanınızda paralı mürettebat olmaz. Bu yolculuğa yalnız, karı-koca ya da
sevgiliyle çıkılır.

Bulunması gereken standart ekipmanlar vardır- Emniyet araçları, Can yelekleri
gibi... Uzun yola elverişli, yelken donanımı sağlam tekne olmalı.
Bizimki gibi bir seyahat için ayda 500-1000 dolar yeterli.

Yolculuk sırasında korsanlar tehlikelidir. Bunun dışında okyanusta büyük bir
gemi size çarpabilir. Konteynırlar da tehlikelidir çünkü su seviyesinde
yüzerler. Bir de hava kötüyken denize düşmek çok tehlikelidir. Genellikle
korsanlar para için büyük teknelere saldırır ancak küçük teknelere de
saldırdıkları olur. Malaka Boğazı, Kızıldeniz ve Kolombiya sahillerinde çok
korsan vardır.

Biz haftalarca üç öğün balık yedik. Ancak yanınızda kuru bakliyat, pirinç,
makarna varsa bunları da yapabilirsiniz. En kolay yemek çiğ balıktır. Polinezya
yerlilerinden öğrendik. Limon ve hindistancevizi yağlı bir sosun içinde yarım
saat beklettikten sonra çiğ olarak yeniyor.

Hep balık yediğimiz için uzun pasajlarda, her 500 ya da 1000 milde kendimizi
şımartma yemeği olarak makarna yapardık. Bu, bazen çikolata olurdu.