Yapım Tarihi - Şubat 2000
Süre - 00:30:00
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe, Betacam
BSB Arşiv No - 428
Yönetmen -Fatih Orbay
Yönetmen Yardımcısı - Sıdıka Eralp, Barış URSAVAŞ
Danışman - Tansu Gürpınar
Kamera Asistanı - Barış URSAVAŞ
Sulak alanlar, biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik dengenin koruması ve
devamlılığının sağlanması için büyük öneme sahip ekosistemlerdir. Dünya çapında
ekolojik öneme sahip sulak alanların uluslararası standartlarda korunma
koşullarını belirleyen Ramsar Sözleşmesi’ni imzalayan ülkelerden biridir
Türkiye. Ramsar Sözleşmesi kapsamında olan bu dokuz sulak alan şunlardır-
1.Göksu Deltası 2. Kızılırmak Deltası 3. Manyas Kuş Cenneti 4. Sultan Sazlığı 5.
Gediz Deltası 6. Burdur Gölü 7. Seyfe Gölü 8. Akyatan Gölü 9. Uluabat Gölü
Türkiye'nin
tek milli parkı olan kuş cennetinin 6 yıllık bir dönemi ele alınmaktadır.
TRT İstanbul Televizyonundan Fatih Orbay'ın yönetmiş. Belgesel TEMA işbirliğiyle
gerçekleştirilmiş. Belgeselin çekimlerinde havadan görüntüye ihtiyaç
duyulmuş ve bu nedenle kullanılan helikopterde zaman içinde 6 pilot görev
almış.
4. Bodrum Uluslararası Çevre Filmleri Festivali, Belgesel ve Kısa Filmler
Uluslararası Yarışma dalında yarışan 'Hayatın Kaynağı Sulak Alanlar' adlı film
de festivalde en çok beğenilen filmler arasında yer aldı.
Fatih Orbay'ın filmi, aynı dalda hem SİYAD, hem Gençlik Jürisi hem de Sivil
Toplum Kuruluşları üyelerinden oluşan jürinin tercihi
olarak üç ödül birden kazandı.
Festivalde, Sivil Toplum Kuruluşlarının verdiği En İyi Belgesel Kısa Film Ödülü
Festival, kısa metrajlı film dalında "Gençlik Jüri Ödülü"
DOĞU Akdeniz BÖLGESİ'NDE Sulak ALANLAR VE SORUNLARI
Bu panel 9-10 Nisan tarihlerinde Adana Seyhan Oteli'nde gerçekleştirilecek.
İlk günün programında Prof. Dr. Orhan Erdaş'ın (K.Maraş Sütçü İmam Üniversitesi, Orman Fak. Dekanı) başkanlığını yapacağı panel var.
Prof. Dr. Türker Altan (Ç.Ü. Peyzaj Bölümü Öğretim Üyesi) "Sulak Alan Eko Sistemi"
Prof. Dr. Ahmet Yüceer (Ç.Ü. Çevre Bölüm Başkanı) "Çevre Kirliliğinin Sulak Alanlara
Etkisi"
Doç. Dr. Can Bilgin (ODTÜ Öğretim Üyesi) "Sulak Alanların Kuşlar Açısından Önemi"
Tansu Gürpınar (DHKD Ankara Şube Başkanı) "Amik ve Gavur Gölündeki (Türkoğlu Sazlığı) Doğal Yaşam Ortamları"
Fatih Orbay (TRT Belgesel Yapımcı Yönetmen) "Halkla İlişkiler Açısından Belgeseller ve Sulak Alanların Önemi"
Kaynak
Basın Organları
Barış URSAVAŞ
BSB Arşivi
Sulak Alanlar belgeseli
Fatih Orbay imzalı program 18 Şubat'ta TRT 2'de
Dünyanın, özellikle Akdeniz'in en önemli sulak alanları Türkiye'de. Bu coğrafyaların kıymeti son 10
yılda keşfedildi. Yaşam zincirinin başlangıcı oldukları, doğal dengeyi sağladıkları anlaşıldı.
Eskiden kimin umurundaydı? Pis kokulu, göz alabildiğine uzanan düzlükler kurutulur, tarım alanları
yaratılırdı. Oysa Asya, Afrika, Avrupa'nın kavşak coğrafyasındaki ülkemiz canlıların favori durağı.
Türkiye'de 450 kuş türü yaşıyor. Kuşlara dair kapsamlı cep kitapçığımız yok. Uluslararası Ramsar
Anlaşması'na göre 9 koruma alanımız var, ama bunların korunması sözde kalıyor. Cennetlerimiz ve
cehennemlerimiz konusunda yabancı kaynakların, dokümanterlerin zenginliği kahrediyor. İşte bu yüzden
Orbay yine yollara düşüyor. Plan, araştırma, bilimsel alt yapısı, çekim, anlatım, teknik, montaj,
her şeyiyle kalite bir yapım olmalı. Hakikaten objektif yaklaşmalı. Eksiler, artılar yani doğrular ve
yanlışlar gözler önüne serilmeli.
Bu proje yıllardır Orbay'ın aklındaydı. Yaklaşık 50 bin dolara mal oldu. Sponsorlardan biri iş adamı
Nihat Gökyiğit'ti ve TEMA adına 6 bin dolarlık katkıda bulundu. Orman Bakanlığı 25 bin dolarlık
helikopterli uçuş ve görüntü desteği verdi. Titiz bir yapım ‘‘Hayat Kaynağı Sulak Alanlar’’.
Görüntüler, Metin, efektler çarpıcı. Ve bir yapımın sorumluluğunun paylaşılması, finans desteği,
‘‘batı standartlarında sponsorluğun yararı’’ bu başarıya imza attı.
DÖRT MEVSİM ÇEKİM
1998'in sonbaharında başladı çekimler. Bundan sonrasını Fatih Orbay'ın sözleriyle aktaralım-
‘‘Kameramanlık da yaptım. İki asistanla çalıştım, uzmanlarla sürekli temas halindeydik. Bu tür
belgesellerde mevsim takvimi çok önemli. Dört mevsimde de çekmeniz lazım. Dokuz alanı ayrı, ayrı
görüntülemelisiniz. Örneğin dikkuyruk ördeklerin kışladığı en önemli yer Burdur ve bu kareler
olmazsa olmaz. Tabii ki bir dizi zorluklar yaşadık. Adana'da 55 derecede, Karaman'da eksi 25
derecede çekimler yaptık. Kameralarla Kaçkarlar'a 8 saatte tırmandık. Ayaklarımız su topladı.
Ağırlıklı olarak Göksu Deltası'nı işledik. Burasının özel koruma altına alınmasında daha önceki
çalışmalarımız etkili oldu. Av, yapılaşma yasağında katkımız var. Manyas ve Kızılırmak'a da birer
bölüm ayırdık.
Manyas artık kuş cenneti değil, kuş cehennemi. DSİ elbette fevkalade yararlı işler yapıyor, ancak
Manyas'ta doğal değerleri yok sayıp, seddeler yaptı, bölgeyi tarım amaçlı bir su rezervuarı olarak
kullanıyor. Manyas'ta kışla yaz arasında bir metrelik su seviyesi değişikliği var. Gölün
çevresindeki canlılık bu şekilde gelişiyor. Seddeler gelince doğal doku mahvoluyor. Kuşların yuva
yaptığı ağaçlar kurudu. Avrupa Konseyi'nin en iyi korunan milli parklara verdiği, A sınıfı diplomaya
sahip tek sulak alandı. 1976'dan bu yana bu özelliğe sahip. Beş yılda bir gelip kontrol ediyorlar.
2001'de alacağından kuşkuluyuz. Bir diğer sorun av baskısı. Sultan Sazlığı'nda, Adana civarındaki
Akyatan'da karabatakları vurup, dükkanlarda satıyorlar. Karadeniz'de sürülerle bıldırcın ağlarla
avlanıyor, atmacacılık ne yazık ki çok yaygın...’’
SÜRPRİZLER
Dünyada sadece 200 tane kaldığı sanılan İnce gagalı, Kervan çulluğu tespit edildi ve görüntülendi.
Göksu Deltası'nda yaşayan saz horozuna ilk kez Kızılırmak Deltası'nda rast
gelindi ve bu an derhal,
heyecanla sabitlendi. Antalya'da Olympos'ta yani Orta Toroslarda ilk kez şah Kartal yuvası
belirlendi. Objektif, şah kartalı hem kuluçkada hem de bembeyaz yavrular doğduktan sonra yakaladı.
FIRTINA VADİSİNİN İSİM BABASI
Fatih Orbay'ın asıl mesleği mimarlık. Tam 33 yıllık profesyonel fotoğrafçı. Bir dönem üniversitede
fotoğrafçılık dersleri veren, spikerlik yapan Orbay, TRT İstanbul Televizyonu'nun kıdemli
yapımcılarından. Son 12 yıldır hayatı belgesel. Doğa ise yaşamında, kalbinde çok özel bir yere
sahip. Orbay'ın çok sayıda belgeseli var. Fırtına Vadisi belgeselinden sonra Fırtına Deresi ve
yöresi bu adla anılır oldu.
Fatih Orbay bu kez sulak alanlarımızı yakın takibe aldı. Altı bölümlük ‘‘Hayatın Kaynağı Sulak
Alanlar’’ belgeseli 18 Şubat'ta yayına giriyor:
‘‘Saz horozu uğruna İstanbul-Silifke yolunu üç kez kat ettik. Tek bir kuş için bu zahmete değer mi?
Elbette değer. Canlı türlerimiz, sulak alanlarımız en değerli hayat kaynaklarımız. Gelecek nesiller
doğal hazinelerimizden mutlaka haberdar olmalı ve onlara sahip çıkmalı’’.