Çekim Ölçekleri

İnsan vücudu üzerinde yapılan çekimler hakkında konuşmak amacıyla bir dil oluşturmak gerekiyor. Fotoğraf, grafik, resim, sinema, heykel gibi insan öğesini kullanan sanatlarda, insan vücudu bu gün genelde kullanılan boyutlarda yazılmaya ve konuşulmaya başlanmasına ortaçağ bitip yeni çağ başlarken yaşanan Rönesans akımı etkili olmuştur.

Rönesans akımının temsilcileri Leonardo, Rafael gibi ustalar yaptıkları resim veya heykel gibi eserlerinde insan anatomisini inceleyerek en mükemmel insan vücudunun nasıl olması gerektiği konusunu araştırdılar. Eserlerinde bu bilgileri kullanarak bugünkü nesillere vücut çizimleri ve ölçekleri hakkında bilgiler verdiler.

İnsan vücudunun çekim ölçekleri hakkında bir sinema dili oluşturmak amacıyla bu bilgiler kullanılmaktadır. Eğitimler sırasında da bu ölçekler kullanılmaktadır.

Çekim boyutları genel ve kaba hatlarıyla ele alındığında
vücudun tamamı (Genel plan),
vücudun yarısı (Bel plan),
vücudun dörtte üçü (Diz plan)
veya (Omuz plan)
olarak tanımlanabilir.

Bu genellemeye uymak şartıyla ülkelerin görsel alışkanlıklarına ve yönetmenlere göre küçük değişiklikler yapılmaktadır. Özel amaçlara hizmet eden çekimler haricinde çekim ölçeklerine uyulmaktadır.

Aslında bu ölçekler katı kurallar değildir, ancak görsel olarak bütün insanların kabul ettiği ve alıştığı boyutlardır. Çerçevenin içinde yapılan düzenleme seyirciye psikolojik göndermeler yapar ve bilinç altına etki eder. Aykırı çerçeveler ise seyirciyi rahatsız edeceğinden, bazen konudan uzaklaştıracak, bazen çekimi yapılan kişiyi küçük düşürecektir.

Çekim ölçeklerinde en çok dikkat edilmesi gereken kural çerçeveyi eklem yerlerinden kesmemektir. Eklemler vücudu ve ölçülerini belirleyen yerlerdir. El çekerken elin birleştiği yeri, baş çekiminde başın üzerinde durduğu boyunu kesmek hatadır.

Başka bir unsur ise baş boşluğudur. Başın boşluk verilmeden çerçevenin üstüne dayanması insanda sıkışmış ve ezilen bir insan görüntüsü psikolojisi uyandırmaktadır.